Yumurtalık kanseri her yaştan kadında görülebilen bir kanser türüdür ancak menopoz sonrası yaşla birlikte bu hastalığın görülme sıklığı artar. Erken evrede asemptomatik olan yumurtalık kanseri, geç teşhis nedeniyle tedavisi daha uzun sürebilen bir hastalık olarak biliniyor. Artan postmenopozal risk ile beraber görülme sıklığı artar. Yumurtalık kanseri gelişen doku tipine göre ikiye ayrılır. Hastalığın türü, başlama olasılığı ve başlangıç yaşı farklıdır. Hiç doğum yapmamış ve ailesinde meme ve yumurtalık kanseri öyküsü olan kişilerde hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Ancak yaşlılık en önemli risk faktörü olarak kabul edilir. Özellikle postmenopozal östrojen hormonlarına tek destek yumurtalık kanserine neden olan faktörlerden biridir. İçeriğimizde yumurtalık kanseri ameliyatı ile ilgili pek çok detaydan bahsedeceğiz.
Yumurtalık kanseri ameliyatı cerrahisinde en önemli faktör tümör bırakmayan kapsamlı cerrahidir. Bunun için dalak, periton ve bağırsaklar gibi tüm tümör yapılarının çıkarılması gerekir. Yumurtalık kanserinin erken teşhisi çok önemlidir. Düzenli pelvik ve kan testleri hastalığın belirlenmesine yardımcı olabilir. Amaç, cerrahi müdahale ve biyopsi ile transvajinal ultrasonografi ile tespit edilen kitlenin yapısının belirlenmesidir. Yumurtalık kanserinin evresi, hastalığın yayılımına göre belirlenir ve evreye göre tedavi planları yapılır.
İçindekiler
Yumurtalık kanseri kadınların yumurtalıklarında başlar. Dişi, rahmin her iki tarafında iki yumurtalığa sahiptir. Yumurta üretimine ek olarak, yumurtalıklar kadın hormonları olan östrojen ve progesteronun ana üreticileridir. Yumurtalık kanserleri, türetildikleri hücre tipine göre beş farklı başlık altında sıralanmıştır. Bunlardan en yaygın olanı, organın dış yüzeyini kaplayan epitel hücrelerinden kaynaklanan epitelyal tümörlerdir.
Yumurtalık kanserine cerrahi olarak müdahale edilir. Çeşitli ameliyat türleri vardır. Tek yumurtalıkları çıkarmak için ameliyat; Yumurtalık kanseri çok erken teşhis edilirse, daha az kapsamlı cerrahi mümkün olabilir. Evre 1 yumurtalık kanseri olan kadınlar için ameliyat, çıkarılan yumurtalıklardan bir yumurtalık ve fallop tüplerinin çıkarılmasını içerebilir.
Bu süreç çocuk sahibi olma yeteneğini koruyabilir. İki yumurtalığı çıkarmak için ameliyat; Her iki yumurtalıkta da kanser varsa ve vücudun başka bir yerinde kanser belirtisi yok ise, iki yumurtalık ile birlikte fallop tüpleri de çıkarılır. Bu ameliyat rahmi sağlam bırakarak donmuş embriyo ve yumurtaları gebe bırakmanıza izin verir. Rahim ve yumurtalıkların alınması; Kanser hücreleri yumurtalıklara ve rahime yayılmışsa veya çocuk doğurmak istenmiyorsa yumurtalıklar, fallop tüpleri, rahim, etkilenen lenf bezleri, karın yağ dokusu yani omentum da yıkanır.
Yumurtalık kanseri ameliyatı, türü farketmeksizin ameliyat saatleri değişkenlik gösterir. Kanserin evresi, yayılmasına ve riskli yerlerde
olup olmamasına göre değişkenlik gösterir. Ameliyat süresi net olmamakla birlikte 6 ile 8 saatler arasında değişebilir ancak kanser riskli bir bölgede ise bu ameliyat süresini arttırır.
Yumurtalık kanseri ameliyatı karın ortasından alt ve üst karın bölgesini kapatmak için orta hat kesi yapılır ve ameliyata başlanır. Öncelikle patolojik inceleme için karın içinde biriken sıvıdan örnek alınır. Eğer bu suyunuz yoksa karnınızın içini yıkayarak alabilirsiniz. Karın veya alt karın bölgesindeki tümörün boyutu belirlenir. Rahim ve her iki yumurtalık çıkarılır. Karın içini kaplayan omentum adı verilen zar çıkarılır. Bir tümörün karın içini kaplayan periton adı verilen bir zara yayıldığı tespit edilir ve yayılma çıkarılır.
Peritonun altındaki ve büyük kan damarlarının etrafındaki tüm lenf düğümleri, karın alt kısmından, kan damarlarının orijininden bacaklara kadar çıkarılır. Bu işleme alt karın bölgesinin pelvik lenf nodu diseksiyonu denir. Aort ve alt vena kava adı verilen büyük kan damarlarının etrafındaki lenf bezleri de tamamen çıkarılır ve bu işleme para-aortik lenf nodu diseksiyonu denir. Periaortik lenf nodu diseksiyonunun üst ucu renal damarların başlangıç noktasıdır.
Yumurtalık kanseri bu oluşumlara yayılabilir, bu nedenle yukarıdaki bölgelerdeki tüm lenf bezlerinin çıkarılması gerekir. İdeal bir pelvik lenf nodu diseksiyonu en az 25 lenf nodu çıkarılmasını, ideal bir periarteriyel lenf nodu diseksiyonu ise en az 10 lenf nodu çıkarılmasını gerektirir.
Apandis kontrol edilir ve tümörün tipine göre yayılmasa bile apandis çıkarılır. Bağırsak içine genişleme gereklidir ve tüm yayılmalar çıkarılır. Gerekirse, kalın bağırsağın veya ince bağırsağın etkilenen kısmını çıkarılır. Karaciğer ve dalak bölgeleri kontrol edilmelidir. Özellikle karın boşluğunu göğüs boşluğundan ayıran, karaciğerde diyafram denilen oluşum yüzeyini kontrol edin ve gerekirse tümör çıkarılır.
Yumurtalık kanseri belirtileri çeşitlidir. İştahsızlık en önemli belirtidir. Bunun dışında hızlı şişkinlik, gaz, bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, özellikle kabızlık görünümü. Mesane alışkanlıklarındaki değişiklikler ve sık idrara çıkma durumu. Vajinal kanama, kilo kaybı, karın sıkılığı ve dolgunluğu, kasık şişkinliği veya ağrı, uzun süreli hazımsızlık, gaz veya mide bulantısı.
Bu konuda düzenli muayene önemlidir. Yumurtalık kanseri ameliyatı, interdisipliner bir yaklaşımla Ankara’da teşhis ve tedavi edilir. Tedavi, cerrahi tedavi ile intraperitoneal veya intravenöz olarak verilen kemoterapötik ajanlara dayanır. Ankara yumurtalık kanseri ameliyatı alanında tecrübeli profesyoneller barındırır. Ameliyat tecrübeli cerrahlar tarafından titizlikle yapılır. Teşhis aşamasında Ankara yumurtalık kanseri ameliyatı titizlikle bakılır. Bu bakımdan hastalığın teşhis tedavi ve cerrahi müdahale kısmından hastalar memnuniyetle ayrılır.
Yumurtalık kanserinin en önemli özelliği semptomsuz ilerlemesidir. Hastalığın belirli evrelerinde bu vakaların yaklaşık yarısına jinekolojik muayene sırasında tesadüfen rastlanır. Karında şişlik ve vajinal kanamalar gibi semptomlar hastalığa özgü olmayıp yumurtalık kanserinin ilerlemesinin de göstergesidir. Yumurtalık kanseri ameliyatı sonrasında genellikle 3 haftada bir 6 kür kemoterapi verilir. Kemoterapi, kalan kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlayan bir ilaçtır. İntravenöz veya intraperitoneal olarak uygulanabilir.